Depresyon, sürekli üzüntü, umutsuzluk ve ilgi kaybı gibi belirtilerle kendini gösteren yaygın bir ruh halidir. Depresyon, bireyin günlük yaşamını zorlaştırabilir ve uzun süre tedavi edilmezse daha karmaşık hale gelebilir. Tedavi edilmesi gereken ciddi bir duygusal durumdur.
Anksiyete, yoğun korku, endişe ve panik hissiyatıdır. İnsanlar gelecekle ilgili belirsizlikler karşısında kaygıya kapılabilir ve bu da günlük hayatı etkileyebilir. Uzun süreli anksiyete, kişiyi fiziksel ve zihinsel olarak tükenmiş hissettirebilir.
Stres, yaşamın getirdiği zorluklarla başa çıkma şeklimizi etkiler. İş, okul, ilişki sorunları gibi farklı etkenlerle tetiklenen stres, sağlığı olumsuz yönde etkileyebilir. Etkili stres yönetimi, rahatlama teknikleri, zaman yönetimi ve olumlu düşünme becerilerini içerir.
Travma, kişinin yaşamında olumsuz etkiler bırakabilen olaylardır. Kaza, hastalık, şiddet gibi travmatik deneyimler, kişinin zihinsel ve duygusal sağlığını uzun vadeli şekilde etkileyebilir.
Özgüven eksikliği, kişinin kendi değerini ve yeteneklerini yeterince takdir etmemesi durumudur. Düşük özgüven, ilişkilerde ve kişisel hedeflerde zorluklara neden olabilir. Bu durum, kişinin kendisini yetersiz ve değersiz hissetmesine yol açabilir.
Bipolar bozukluk, duygudurum dalgalanmaları ile karakterizedir. Kişi, depresyon ve mani arasında geçiş yapabilir. Mani döneminde aşırı enerjik ve neşeli olabilirken, depresyon dönemlerinde tamamen umutsuzluk hissedebilir. Bu dalgalanmalar, kişisel ve sosyal yaşamı zorlaştırabilir.
Yeme bozuklukları, yemekle ilişkili aşırı kontrol veya aşırı özgürlük gibi sağlıksız alışkanlıkları içerir. Anoreksiya, bulimia ve tıkınırcasına yeme gibi bozukluklar, beden imajı ve duygusal denetim ile ilgilidir. Tedavi edilmezse ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
OKB, tekrarlayan istenmeyen düşünceler (obsesyonlar) ve bunlara karşı duyulan zorlayıcı davranışlar (kompulsiyonlar) ile kendini gösterir. OKB, kişinin kontrolü dışında gerçekleşen düşünce ve davranışları içerir ve genellikle kaygıyı azaltmaya yönelik yapılır.
Aile içi çatışmalar, iletişim eksiklikleri, yanlış anlamalar ve duygusal yetersizlikler nedeniyle ortaya çıkabilir. Bu tür sorunlar, aile bireylerinin birbirine karşı anlayışsız olmasına yol açabilir ve tüm aileyi olumsuz etkileyebilir. Terapi, aile üyeleri arasında sağlıklı iletişimi teşvik eder.
Bağımlılık, bir kişinin belirli bir maddeye, davranışa veya etkinliğe aşırı bağımlı hale gelmesi durumudur. Alkol, uyuşturucu, kumar ve internet gibi bağımlılıklar, bireyin yaşam kalitesini düşürür ve sağlığını tehdit eder.
DEHB, genellikle çocuklukta başlayan bir durumdur ve dikkat dağınıklığı, hiperaktivite ve dürtüsellik ile kendini gösterir. Bu durum, okulda, işte ve ilişkilerde zorluklara yol açabilir. Erken müdahale, belirtilerin yönetilmesine yardımcı olabilir.
Panik bozukluk, aniden ve kontrolsüz bir şekilde ortaya çıkan panik ataklarla kendini gösterir. Kişi, ölüm korkusu, kalp krizi geçireceği korkusu veya bayılma hissi yaşayabilir. Bu ataklar, kişinin günlük yaşamını büyük ölçüde etkileyebilir.